Melek Fırat
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Köşe Yazarları
  4. Bakan, polisleri teğet geçti

Bakan, polisleri teğet geçti

featured

Bu, bir anda oturup yazdığım bir yazı değil. Uzun süredir düşündüklerimi ve gözlemlediklerimi yazıya dökmemiştim. Ta ki, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Sağlam gelene kadar. Bakan Sağlam geldikten sonra her şey netleşti ve yazıya dökme kararı aldım.

10 yıllık meslek hayatımda son 5 yıldır asayiş muhabirliği yapıyorum. Polis, adliye muhabiriyim ve elimden geldiğince asayiş olaylarını aktarmaya çalışıyorum. Bu çalışma sırasında girdiğim olaylarda sadece haber yapmaktan öte, polislerin psikolojilerini anlamaya çalıştım. İletişim kurduğum kişiler ortak çalışma alanında olduğum insanlar. Mesela polis, jandarma, sağlık çalışanları, itfaiye, orman işletme, AFAD gibi gibi.

Tüm bunlardan çıkardığım tek bir şey var. Bu ülkede gece gündüz kahramanca mücadele eden, çalışan, ailesinden feragat eden polisler kendilerini değersiz hissediyor. Şuan bu cümleyi okur okumaz, sağınızda solunuzda bir polis varsa sorun, “Kendini mesleki anlamda değerli hissediyor musun? diye. Hayır diyeceklerdir.

Gece gündüz sahada koşturup aynı zamanda mobingle, baskılarla ve yetersiz maaş nedeniyle maddi sıkıntılarla uğraşmak kolay bir iş değil. Ve bu sıkıntıların görünmemesi, görmezden gelinmesi ise kabul edilebilir bir durum değil.

112 ÇAĞRI SİSTEMİ MÜDAHALEYİ GECİKTİRİYOR
Geçen günlerde İçişleri Bakan Yardımcısı Kolluk Gözetim Komisyonu Başkanı Mehmet Sağlam Aydın’a geldi. Kolluğun işini yaparken kanun çerçevesinde kalması gerektiğini anlatan bir toplantı yaptı. STK temsilcilerinden kolluğa karşı memnuniyet ve şikayetlerini aldı. Bu toplantıya ben de katıldım ve ilk sözü ben aldım. 2 konu üzerinde durdum. Öncelikle 112 çağrı sisteminin yorucu halinden bahsetti. Sorunumuza çözüm bulacak olan emniyet, jandarma, itfaiye gibi kurumlara ulaşabilmek için çağrı merkezindeki görevlinin derdimizi anlayamadığından söz ettim. Nerdeyse 2 dakikaları bulan konuşmalar olaya müdahaleri geciktiriyor dedim.

Bakan yardımcısı Sağlam hemen 112 genel müdürünü arayıp sordu. Böyle bir şey var doğru mu, çalışma yapılıyor mu diye. Zaten onlar da çalışma olduğunu, çok şikayet aldıklarını ve sistemi düzelteceklerini söylediler.

BAKAN YARDIMCISI SAĞLAM, CEVAPSIZ KALDI
Daha sonra bakana, “Polisin olaylara müdahale ederken yaklaşımından bahsediyorsunuz, hukuk kuralları çerçevesinde olması lazım diyorsunuz ancak maddi sıkıntı ve yoğun çalışma saatleriyle boğuşan bir polisten nasıl bir davranış bekliyorsunuz” diye sordum. Özlük haklarından bahsettim. Öncelikle polisin 12-36 sisteminde çalıştırılmasını ve tüm meslek gruplarından düşük olan maaşının iyileştirilmesinin gerektiğini söyledim. Bakan Sağlam, can kulağıyla olmasa da, dinledi ama cevapsız kaldı ve teşekkür etti. Yok saydı, görmezden geldi. Hem de salonda onca polis varken. 112 çağrı merkezi ile ilgili soruma olan yaklaşım ve hassasiyetin aynısını polislerin çalışma ve maaşları konusunda da beklerdim.

ÇALIŞMA SİSTEMİ FARKLI MAAŞ AYNI
Daha söyleyecek çok şey vardı. Mesela Bakan Sağlam’a demek isterdim ki; emniyette 12-12, 12-24, 12-36, 8-5, 1+1 2+1 gibi çalışma sistemlerinden çalışan polisler aynı maaşı alıyor. Hepsi ayrı bir sistem ve adaletsiz bir paylaşım var. En iyi sistemde çalışmak için amirine yakın olmak gerekiyor. Sizce de adaletsiz değil mi?

Bakan Sağlam’ın teğet geçtiği bu sorular, bu tavırlar bile polis adına çok şeyi anlatıyor. Ankara’dan bile böyle görünen, böyle bir tavır sergilenen polisin, Aydın’da değer görmesi beklenemez tabi. Bir çağrı sisteminden dahi önemsiz olan polisin Aydın’daki şube müdüründen, amirinden, komiserinden değer görmesi beklenemezdi. Silah arkadaşını, meslektaşını ANLAMAK, DİNLEMEK, DEĞER VERMEK, zor olmamalı.

Her polis bir anne, bir baba, bir eş, bir kardeş ve bir arkadaş. Sizin dinlemediğiniz, görmezden geldiğiniz, hiyerarşi adı altında ezdiğiniz her polis, o sorunları alıp evine götürüyor. Ailesine yansıtıyor, hayatına yansıtıyor, arkadaşlarına yansıtıyor.

Kusura bakmayın ama tüm Türkiye’de olduğu gibi Aydın’da da polis mutsuz ve değersiz hissediyor, motivasyonu yok. Zaten özlük haklarını yeterince alamayan polisin, duygulardan ve empatiden uzak amiriyle de imtihanı bu hayat için çok zor. Saygılar

Melek Fırat

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 3 Ağustos 2025, 18:42

    Mükemmel bir şekilde anlatılmış ülkemizde polise verilen değer ağzına sağlık

Giriş Yap

Aydın Havadisleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.